29 Aralık 2010 Çarşamba

YILLAR

Yıllar yılları çağırdı durdu

Çağırmayın dedikçe inada vurdu

Her geçen yıl yüzüme bir çizik vurdu

O kahve saçlarım şimdi ak oldu

Pembe yanaklarım bir muma döndü

Yıllar gençliğimi aldı götürü…

 

Türlü çerez sofralarla karşıladım ben sizi

Güzel yurdum adım adım gezdirdim hepinizi

Yazın sıcak plajlarda

Kışın dağda kayaklarda

İlkbaharda sonbaharda kaplıcada….

 

Yetmedi mi iyliklerim beni benden aldınız

Hain yıllar her biriniz birer kamçı vurdunuz

Yetmez gibi uzak yakın sevdiklerim aldınız

Nettim size yudum yudum enerjimi çaldınız

Yıllar yıllar hain yıllar ahh yılar…

                                               29 aralık 2010

 

 

 

 

9 Aralık 2010 Perşembe

SANA

Eğer bir cahille çıkarsan yola

İster tut elinden istersen sırtla

Ömrün zehir eder takarsa sana

Kendini anlatamazsın düşersin dara

 

Gönülden bir tavsiyem olacak sana

Cahilden uzaklaş dengini ara

Kalburla su taşısan etmez beş para

Yüreğinden ,beyninden almadan yara

Uzaklaş diyorum,uzaklaş sana….

5 Aralık 2010 Pazar

AH YILLAR

Bir balon için gözyaşı döktüğüm yıllar

Sınavdan sınava koştuğum yıllar

İçmeden sarhoş olduğum yıllar

Ah yıllar yıllar

Ömrümsün ömrümsün ömrümsün yıllar…


Arkasından bakıp kaldığım yıllar

Mutluluk gölgemdir sandığım yıllar

Yarınına ümit bağladım yıllar

Ah yıllar yıllar

Ömrümsün ömrümsün ömrümsün yıllar


Varıma-yoğuma sandıksın yıllar

Baharı görmeden güz geldi yıllar

Güzüne mıh çaksam gitmese yıllar

Ah yıllar yıllar

Avare yıllar çelimsiz yıllar

Ömrümsün ömrümsün ömrümsün yıllar


04.12.2010

22 Kasım 2010 Pazartesi

BEKLİYORUM

Toprak gibi seni bastım bağrıma

Bağrım yanık yürek delik içi boş

Bu durum da çok gidiyor ağrıma

Şimdi ilaç arıyorum kahrıma…..

 

İlaç sensin şifa sensin bilesin

Bekliyorum silkelenip gelesin…

 

Doğru birdir çiğ gibidir büyürüz

Yanlış açı bölünür bölünürüz

Pisliğe yem olur gülünürüz

Dönersen birlikte övünürüz…

 

İlaç sensin şifa sensin bilesin

Bekliyorum silkelenip gelesin..

                                    22.11.2010

12 Kasım 2010 Cuma

DEMEDİM Mİ

Demedim mi sana ben

Aşk ne imiş bilemem

Aşkınla sohbetteyken

O masada duramam

 

Oyun benim eğlencem

Ben sizi anlayamam

Onur benim tercihim

Kimseye karışamam

 

Güzel her zaman güzel

Çifte standart bilmem

Doğru bu kırılsan da

İnan özür dilemem…

            12.11.20

4 Kasım 2010 Perşembe

KADERİM

Bir ömür istiyorum tanrıdan.

Zamanı durdursak mı

Yoksa başa mı alsak?

İliklerime sindirerek

Yaşasam seninle yeniden….

Şu günü çıkarsak yaşamdan

Mutlu değildim inan

Diyeceğim gün yok desem

Abarttım sanacaklar….

 

Sen benim delikanlım

Babacanlım

Dinginlik limanım

İy ki kaderimsin

Ve sen benimsin.

                        04.11.2010

31 Ekim 2010 Pazar

CANIM ÖĞRETMEN

Kalemi elinle tutturdun bana

Bazen baba gibi bazen de ana

Bilgiyi paylaşmak kalsın bir yana

Severek öğretin sevmeyi bana.

 

Kendime güvenim yok iken daha

Yaparsın dedin hep güvendin bana.

Hayaller kurdurdun göreyim diye,

Yarın büyük adam olayım diye,

Vatanı milleti seveyim diye.

Canımsın öğretmen canım öğretmen

 

O yüce hoşgörünüz bir yana dursun

Küçük başarılarımı övdün yücelttin,

Takdir etmeyi de böyle öğrettin.

Her bir kişiliğe saygı gösterdin,

Adil davranmaya güzel ibrettin

Canımsın öğretmen canım öğretmen

 

Öğretmen deyince dilim tutulur

Her daraldığımda sanki elim tutulur.

Ufuk çizgisinde ışığımsın sen

Çorbamı içiren kaşığımsın sen

Bilme koşan yolda aşığımsın sen

Uzat bir kez daha öpeyim elin

Canımsın öğretmen canım öğretmen

                                               31.ekim.2010

 

13 Ekim 2010 Çarşamba

RESİM ÜSTÜNE

Kızım;

Yakışıyor gül yüzüne hep gülmek

Canım istedi nasıl

Sık sarılıp bir öpmek

Bir özlemim var asıl

Torunum kucağında resimlerini görmek


Annem;

Küçükken ne güzeldi, tek derdimiz sınavlar

Yemeği annem yapar,babam sobayı yakar

Büyüyünce oysa ki sorumluluklar artar

Bir de üstüne gelir yepyeni beklentiler


Anneciğim anlıyorum torun en büyük dilek

Ama çocukken mutluyum ben, çocuk neyime gerek

Torun istemekte ne var?Torun bana da gerek

Olsa şimdi bir bızdık doyasıya bir sevsek


Kızım;

Yemeğini ben yaparım.

Torunuma ben bakarım.

Bızdık torun sevmek için

Önce anne ol bakayım…..


İlkokula başlamadan

Doktoranı yaptın mı sen?

Torunu da ben mi yapsam

Bulundu mu öyle bir gen?


13.10.2010

21 Eylül 2010 Salı

YANDI YÜREĞİM

Ayakları vatanıma bassın isterdim

Sesi yakınımdan gelsin isterdim

Bayramlarda elimi öpsün isterdim

Kavurdu gurbetlik yandı yüreğim…

 

Ayda gelirlerdi,yadırgar idim

Şimdi yavrularım yılda gelemez

Gelin almak için nasıl kıvandım

Hastalansam bir tas çorba veremez

Kavurdu gurbetlik yandı yüreğim…

 

Ev almışsın internetten göreyim

Rüya mıdır gerçek midir nasıl bileyim

Mutlu olun,mürvet sürün dileğim

Kavurdu gurbetlik yandı yüreğim

 

Gurbet yüreğini kavurur iken

Eller güler iken gül de göreyim

Çok özledim isterdim boynun dolayım

Bir şal ördüm kızım gönlün alayım

Kendim saramadım yavrum şalla sarayım

Seni saran kollara kurban olayım

Kavurdu bu gurbet beni yandı yüreğim

                                   21.09.2010

13 Eylül 2010 Pazartesi

DOST

Dostunu tanımak istersen eğer

Birkaç adım uzaklaş da bak yeter

Küsken de sana verirse değer

O dostla ölüme gitmeye değer.

Kötü günde o da olursa kötü

En kısa zamanda sil artık onu

Arkana bakmadan bul doğru yolu

Gerçek dostu kötü günde tanırsın.

Her yüze güleni dost olur sanma

Birkaç güzel söze cilveye kanma

Sına da dostunu sonradan yanma

Gerçek dostu kötü günde tanırsın.

Dost dediğin her zaman arkanda durur

Kim ne derse desin o seni korur.

Saygısın yitirmez cefakar olur

Gerçek dostu kötü günde tanırsın.

Tahriklere gelmez,pek de aldırmaz

Kırılsa da düşman gibi saldırmaz

Uzak durur belki ama asla unutmaz

Gerçek dostu kötü günde tanırsın.

Tabi iyi dosta gönül verirsin

Gönül ne ki gerekirse canın verirsin

Ben dostuma canım versem yoksunmam

Dost değilmiş anladıysam sokulmam……

13.09.2010

10 Eylül 2010 Cuma

DERTLİYİM

Gülmek bilmez kaderim

Yorgun düştü bedenim.

Ölmek bile istedim

Kezban’ımı neyleyim


Ah Kezban ‘ım Kezban ‘ım

Neden bana benzedin


Sevgisini bildirecek

Az yüzümü güldürecek

Bir Kahraman aradım

Buldum sandım

Kahraman’ın (man)ı gitti

Kahrı kaldı

Yüreğimi parçaladı

Bu da başka bir acıydı

Hem küçülttü belim büktü

Doğrulamam bir türlü


Tanrım artık acı bana

Umut bağladım yarına

Çok muhtacım yardımına

Güneşinden kestim umut

Gölge etsen yeter bana..


10.09.2010

4 Ağustos 2010 Çarşamba

hAYAT BU MUYDU?

Hayat bu muydu?

Sevip sevmezliğe mahkum

Görüp görmemezliğe,

Yiyip doymazlığa

Çalıp paylaşmazlığa mahkum

Çalmak; mutlulukları ,umutları

Sevgileri çalmak ,sevilmişlikleri

Anıları çalmak,anımsamaları…

 

Hayat bu muydu?Paylaşamamak;

Ordunun içinde yalnızlıkları

Onur kutusunda saklamak gerçeği

Yolun bitmesinden ürkmeyi…..

 

Hayat bu muydu? Uyumak;

Uyumak, uyutulmak

Uyumak bir gün ve uyanmamak….

 

Hayat bu muydu? Anlatamamak;

Acını ,kıvancını,kayıplarını, kaygılarını

Baharını,yazını,güzünü,karakışını

Fırtınalarını,coşkularını

Yani;kendini anlatamamak kendini…..

 

Hayat bu muydu? Anlayamamak;

Seni ,beni, onu anlayamamak.

Anlayamamak katlanmışlıkları,

Yaşamdaki renkleri anlayamamak.

Yaşlıyı anlayamamak genci

Doğumu anlayamamak ,

Ve sonra ölümü….

 

Hayat bu muydu sence?

Konuşmayı öğrenip konuşamamak,

Yazmayı öğrenip yazamamak,

Velhasıl; ipekböceği gibi

Kendi ördüğün kafese mahkum olmak…

Kafesin nasıl olduğu önemli mi?

Demek hayat mahkum olmak…

            04.ağustos.2010

DALGALARA SAVURDUM

Dalgalara savurdum anılarımı

Avuç avuç

Kayalara çarptı dağıldı

İçim acıdı…

Dalgalara savurdum hayallerimi,umutlarımı

Menevişlere çarptı yayıldı….

Dalgalara savurdum sevgilerimi

Avuç avuç

Deryalara daldı çoğaldı…

Anılarımı sevgilerimi paylaştım

Dünya alemle….

Hayallerim umutlarım

Kıyıdaki bana döndü dalgalarla

Sen de vardın içlerinde

Sen bendesin bilesin

Benim sende olduğum gibi….

            29 Temmuz 2010

 

UNUTAMAM

Unutamam

Sana dokunduğum ilk günü,

İlk baba deyişini,

İlk diş çıkarışını,

İlk adımını,

İlkokula başlayışını,

Yıllar sonra meslektaşım oluşunu

Ve kep atma töreninde kıvanışımı…..

 

Nasıl his mi dersin

Gün doğuşunu seyretmek gibi,

Üniversite sınavını kazanmak gibi,

Diktiğin bir ağacın

Dallarının kırılırcasına meyve verdiğini görmek gibi,

İlk biyopsi raporunda

Kanser olmadığını öğrenmek gibi,

Yeniden doğmak gibi,

Baba olmak gibi…

 

Unutamam;

Dudağını ilk rujlu gördüğüm günü,

Gelinlikler içinde elimi öptüğünü,

Ve düğününü…..

 

Nasıl bir his mi dersin?

Acıya alışık değilsen

Acılı bir adana kebap yemek gibi

Temmuz güneşinde öğleyin

Plajda sıcak kumlara basmak gibi

Ateşliyken Soğuk duş almak gibi,

Ağrıyan dişini çektirmek gibi,

Babanın mezarına toprak atmak gibi….

                        24.temmuz.2010

            

9 Temmuz 2010 Cuma

TARİH (Anlaşılmaz Şarkılar Kitabından )

Tarihin aralanmamış

Kapısı  çok

Tarih bir oda

Kapısı yok

 

Her sayfada acı çekenler

İnsanlar

Tutsak ürkek bıkkın

Yaşanmamış yaşanlar

            Turgut TAN

KEMAL'İM

Kemallere susuz bu millet

Kemal’imin açtığı fabrikalar kapatılıyor

Tekniğe, bilime balta vuruluyor

Sahip çık ne olur Kemal’im

 

Dinimiz tarikatlara bölünüyor,

Aslı unutturuluyor.

Okullarımız şeriat yuvası oluyor

İki gözümüz ordumuz zedeleniyor

Aydınlar  tek tek tutuklanıyor

Sahip çık ne olur Kemal’im

 

İş yerlerimiz  tek tek kapatılıyor

Alın  terimiz sömürülüyor

“Halk” el  anlamında kullanılıyor

Halkımız kömürle uyutuluyor

Sahip çık ne olur Kemal’im

 

Yetim hakkı yitenler göz ardı ediliyor

Ekmekten vergi alınıyor

Pırlantadan alınmıyor

Barış unutturuluyor

Bölücü başı sayın oluyor

Sahip çık ne olur Kemal’im…..


LAMBALAR SÖNÜK

Bu gece içim bir buruk

Bütün lambalar sönük

Eski albümler darmadağınık

Resimlere bakıyorum

Ne onlar bana benziyor

Ne ben onlara

 

Bütün lambalar sönük

Güzel anılarımın sırtları dönük

Bir acı kahve içtim

Falıma baktım

Yüreğim sıkışık

Hiç yol yok……

            09.07.2010

6 Temmuz 2010 Salı

kUTLU OLSUN

Bir can doğdu bugün candan içeri

Delice mi sevdin bilmem evreni

Resimlerle konuşturdun dilleri

Sen yaşamın pırlantası gülleri

Eserlerle mühürledin yılları

 

Aydınlıktır bakışların karanlığa perdesin

Taht mı kurdun gönüllere nerdesin

Bekliyorum çizgilerle ver sesin

Yorumların kuyumcuyu süslesin

Hayallerin zengin olsun bitmesin

 

Doğum günün kutlu olsun şen olsun

Dertlerinin damarları kurusun

Yarınların neşe dolsun haz dolsun

Ömrün uzun sevenlerin bol olsun…

                                       05.06.2010

29 Haziran 2010 Salı

ELİF

Bir kız gördüm yolda

Genç kız havasında

On dört  bilemedin on beşinde

Nur damlası mı desem ne

 

Kara kaş altında

Bir çift ela göz onda

Ağız yerinde bir gonca gül

Yarım şeftali yanaklar

Füme ayakkabılar içinde ayaklar

Elime alıp seveyim dersin..

İlk sevgilisinin elini tutar gibi

Çekingen yabancı

Belli ki ilk çantası

 

Yüreğinin kıpırtısı yüzünde

Mutluluk okunuyor gözünde

 

Adını sordum Elif dedi

Kız gerçekten elif gibi

Sesi bir duygulu keman gibi

Bir Elif ‘le yüreğimi eritti

 

Elif ilk duraktan

İlk otobüslegitti

Elif yüreğimi hasta etti..

            29.Haziran.2010

26 Haziran 2010 Cumartesi

SEN BİR KOR

Sen içimde bir kor

Senle yaşamak neymiş

Gel de bana sor…

 

Sana sabretmek ne kadar zorsa

Sevgini tatmak da kadar güzel

Çıkışların ne kadar soğuksa

Övgülerin de o kadar sıcak

 

Senle yaşamak ne kadar zorsa

Sensiz yaşamak da o kadar zor

Sen yaşamımda bir kor

Hangi kaba koysam bilmem

Yaşam her türlü zor zor……

            26.06.2010

22 Haziran 2010 Salı

BİR TANEM

22  Haziran ve ben

Nasıl yağıyor yağmur

Şakır şakır

Güneşi kapattı

Yağmur bulutlarım

Bakmasın güneş,kıskandım

Benim bakamadığım kızıma

Gözyaşlarımdı yağmur

Senle olmak istiyordum bu gün

Ben ağlasam da

Sen gül yavrum

Hep gülsün yüreğin

Benim gözyaşlarım da dindi

Yaz yağmuru gibi

Güzel, mutluluktan

Senin büyüdüğünü bilmekten.

Hayallerin gerçek olsun kızım

Hatta hayal edemediğin

Güzelliklerle dolsun yaşamın

Kutlu olsun doğum günün….

            22. Haziran.2010

 

SENSİZ

Odalar sensiz ve sessiz

Şarkılar sensiz ve ruhsuz

Gülün sensiz ve umutsuz

Ne zaman geçiyor sensiz

Ne de zaman geçiyor sensiz

 

Ne güneş doğuyor sensiz

Ne gün batıyor sensiz

Ölü gibiyim kefensiz

Yaşam benim için sensiz

Yaşamak gibidir nefessiz

            05.06.2010

 

26 Mayıs 2010 Çarşamba

BEBEĞİM

Bir ışık doğmuştu tünelde biliyordum

Ama ilaç kullanmıştım korkuyordum

Heyetler kuruldu senin için yavrum

Kalmalı bebeğim diyordum

Asla vazgeçmiyordum

Doktorlar bizden yana karar verdi

Son karar yine senin dedi

 

Doktor ölümlerden ölüm seçemem

Son kararım bebeğimden asla vazgeçemem

 

Mükemmel bir bebek doğdu

En iyi bir saat gibi işliyordu

Bebeğimin harika bir kulağı

Yürekleri çalan bir sesi oldu.

 

Her yerde senin sesini duymalıydım

Televizyon açılınca seni görmeliydim

Pencereden uçup gelen ezgilerde

Arabada,vapurda,mağazada,

Saat alarmında ve telefonda

Hep seni duymak istiyordum

Müzik okumanı bekliyordum

Sen ille de genetik diyordun

Acaba zoru mu istiyordun

Çocukken bile her işini kendin yapıyordun

Oyuncaklarını giysilerini kendin seçiyordun

Son oyuncağını da sen seçtin

Genlerle oynuyorsun

 

Sen bizim aşkımız gururumuz oldun

Onurla bir kez daha diyorum

İY Kİ DOĞDUN BEBEYİM !

En seçkin mutluluklar

Nice nesillerce saygıyla anılan

Yarınlar diliyorum ,özlemle öpüyorum…

26.Mayıs.2010.